[24.10.2025 10:33:40] Veysel Bayram: [24.10.2025 10:33:41] Veysel Bayram:
Dahilerin İlham Kaynağı
Header Icon

Bize Ulaşın: 05464051156

whatsapp Yorum Yap

İngilizce eğitimi

Erken Yaşlarda Çocuklara Yabancı Dil Eğitimi

Küçük yaştaki çocukların İngilizce öğrenmesi konusunda sıkça sorulan sorular; Küçük yaşta ingilizceyi anaokulunda öğrenmeye başlayan çocuk ana dilini, dil kavramının varlığını hissettiği için daha iyi anlayacak, tek dil bilen ve bundan dolayı dünyada sadece kendi dili ve kültürüne önem veren çocuklara göre daha geniş bir kültür anlayışına sahip olacaktır. Yabancı dilde öğrendiği bir deyim onun kendisinden farklı olan insanlara karşı daha toleranslı olmasını sağlayacağı gibi uzun dönemde uluslararası kültürleri anlamasına da katkıda bulunacaktır.

Neden bebekler ve çocuklar İngilizce öğrenmelidir? Araştırmalar insan beyninin 6 yaşına kadar tüm önemli gelişmesini tamamladığını kanıtlamıştır. Çocuğun beyni, hayatının ilk 6 yılında gerçekleri ve bilgileri alır ve bunları hafızasında depolar. Çocuğun beyni, uygun bilgi sağlanarak geliştirilebilir.

Çok küçük yaşta ikinci bir dil öğrenmek çocuğun beynindeki duygusal bölge ve zekaya giden yolları geliştirir.

Dil öğrenimi sırasında yaşanan bir çok zorluklara rağmen bir veya daha fazla dili çocuk 3 ya da daha erken yaşta öğrenir. Doğru bir metotla sunulduğu takdirde yabancı dil öğrenimine ne kadar erken yaşta başlanırsa, öğrenme o kadar kolay ve doğal olur. Ne kadar geç başlanırsa, ana dili gibi konuşan birinin gramer hakimiyeti ve aksanına sahip olması o kadar zorlaşır. Erken yaşta İngilizce öğrenimi, çocuğun okulda İngilizce derslerinde başarılı olmasına yardım edeceği gibi çocuğun dil öğrenmekten de zevk almasını da sağlayacaktır.

Anaokulu ve okul öncesi yabancı dil eğitimi alan öğrenciler daha başarılı oluyor Okulöncesi dönemde anadili yanında bir de yabancı dil öğrenen öğrencilerin diğer derslerde de başarılı oldukları ortaya çıktı. Akademisyenler, erken yaşta yabancı dil öğrenmenin çocukların problem çözme becerilerine olumlu etkisinin olduğunu belirterek, dil öğrenen çocukların matematik, anadil ve sosyal bilgiler alanlarında hazırlanan standart testlerden yabancı dil dersi almayanlara oranla daha başarılı olduklarını ifade ediyorlar.

Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Belma Haznedar, yapılan bilimsel çalışmaların bu gerçeği ortaya çıkardığını kaydederek, Erken yaşta yabancı dil, çocuğun olayları algılamada sınırlarını genişletecek, farklı kültürleri tanıması yanında karşılaştırmalar yaparak kendi kültürünü daha iyi tanımasını sağlayacaktır. dedi.

Antalya da gerçekleşen AB ye giriş sürecinde Türk eğitim sisteminde yabancı dil eğitimi ve kalite arayışları konulu sempozyumda, konuşan akademisyenlerin çoğunluğu çocuğa erken yaşlarda yabancı dil öğretilmesini gündeme getirdi. Sempozyumun sonuç bildirgesinin başına da erken yaşlarda yabancı dil öğretilmesi maddesi kondu. Bir dil yeterli değil, en az üç dil öğrenmek gerekli Sempozyumda dile getirilen konulardan biri de bir yabancı dilin gelecekte yeterli olmayacağı ve en az üç yabancı dil öğreniminin gerekliliği oldu. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Demirel, Avrupanın yabancı dil öğrenimindeki yeni politikasının çok dil öğrenimine yönelik olduğunu kaydederek, Her Avrupa vatandaşının eğitim hedefi yaşam boyu dil öğrenme ve en az üç dil bilme olarak ortaya çıkmıştır. şeklinde konuştu. AB ülkelerinde gençlerin halen en az üç yabancı dil öğrenerek yetiştiğine dikkat çeken Demirel, AB ye girmek istiyorsak dil öğrenimine özel önem vermemiz gerektiğini anlattı. MEB Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Bircan ise iki veya üç yabancı dil bilmenin, iş bulma, kariyer yapma, serbest dolaşım, rekabet, bilgi teknolojilerinin kullanımı ve kültürler arası iletişimde çok önemli olduğunu belirterek, bakanlığın gerekli tedbirleri alacağını söyledi.

 

Çocuğa aynı zamanda birkaç dilin öğretilebilmesi için uzmanlar tarafından aşağıda maddeler halinde sıralanmış olan sistem sunulmaktadır.

 

    Bir insan - bir dil. Bu kurala kesin olarak uyulmalı. Çocukla iletişim kuran kişi her zaman aynı dili kullanmalı. Mesela ailede her zaman anne çocuk ile ana dilinde konuşurken baba bildiği yabancı dil ile konuşmalı. Tersi durum da uygulanabilir. Bu sadece ebeveynlerin yabancı dil bilip bilmemeleriyle alâkalıdır. Ebeveynlerin kimin hangi dil ile konuşacağı konusunda aralarında önceden anlaşmaları ve buna sıkı sıkıya bağlı kalmaları lazımdır.

   Çocukla beraber çalışmak. Çocuklar, hem büyüklerin kendilerini bir şeyle uğraşmaya zorlamalarına hem de zorlayan büyüklerinin bunu kendilerinin yapmamalarına hiç dayanamıyorlar. Bu yüzden dil öğretiminde mutlaka çocukla beraber aktif olmak lazımdır. En önemlisi, çocuğu hiçbir zaman zorlamamak lazımdır. Mesela çocuğa yabancı dilde bir şarkı kaseti dinletiyorsunuz ve baktınız ki ilgilenmiyor hemen kapatmalı dinlemeğe zorlamamalı. Bir süre sonra kendisi size dinlemek istediğini ifade edecektir.

    Başkalarını da bu çabaya katmak. Mesela aile veya yakın çevrede başka bir dille konuşan birisi varsa onun çocuk ile devamlı o dilde konuşmasını sağlamak lazımdır.

    Teknolojik imkânları kullanmak. Öğretilen yabancı dildeki video, teyp kasetleri vb. görmeğe ve işitmeğe dayalı araçları sık sık kullanmak lazımdır.

    Ezberletmek. Her gün mümkünse yabancı dilde ya da ana dilde bir şarkı ya da şiiri ezberletmeğe çalışmak lazımdır.

 

Çocuğun etrafında işittiği dilleri karıştırmaması için yukarıdaki prensiplerden Bir dil-bir insan prensibine sıkı sıkıya uymak lazımdır. Eğer çocuk dilleri karıştırırsa devamlı onunla muhatap olduğunuz dilde konuşması için anlamıyormuş gibi yapılmalıdır. Çocuk yavaşça o dilde cümle kurmağa teşvik edilmelidir.

Bu konuda yapılan itirazlardan ilki her ailede yabancı dil bilen bir anne veya babanın olamayacağı yönündedir. Şüphesiz çok haklı bir itiraz. Bu durumda artık her tarafta kolayca satın alınabilecek yabancı dildeki şarkı, şiir, hikâye ve masal kasetleri kullanılabilir. Belirli zamanlarda çocuğa oyun oynuyor gibi dinletilebilir, ama kesinlikle zorlama yapılmamalıdır. Diğer bir itiraz ise niçin bu kadar erken yaşta başlandığı üzerinedir. Daha önce de açıkladığımız gibi, henüz çocuk büyük oranda bizim etki ve kontrolümüz altındayken gösterilen çaba daha sonra etki ve kontrolümüz altından çıktığında aynı neticeyi vermeyecektir.

Kimilerine göre bu dönemde bir çocuk için birkaç yabancı dil çok ağır olacaktır. Halbuki önceden de ifade ettiğimiz gibi, çocukların algı kabiliyeti tahminimizden de yüksektir. Geçen yüzyıllarda aristokrat ailelerdeki küçük yaşta birkaç yabancı dili konuşan çocuklar da bunu teyit eder mahiyettedir. Bir diğer itiraz bu durumun çocuğun özellikle sinir sisteminde ve beyninde kısacası sağlığında olumsuz etkilerinin görüleceği yolundadır. Daha önceden de ifade ettiğimiz gibi, çocuklar bilgi yoğunluğundan değil aslında bilgi yokluğundan zarar görmektedirler. En önemli itiraz ise çocuğa böyle ağır bir sorumluluk yüklemenin çocukluğunu yaşamasına engel olacağı yönündedir. Çocukluk oyun, masal, şarkı, hikâye, şiir, eğlence değil midir? Gezmek, farklı insanlarla tanışmak değil midir? Bizim tavsiyelerimiz de zaten bunlardır. Bu çabamız aslında çocuğun çocukluk çağını zenginleştirecek ve doluca yaşamasına vesile olacaktır. (6)

Bu şekilde çocuk 5 yaşına kadar birkaç yabancı dili aynı zamanda çok zorlanmadan öğrenebilir. Daha sonraki yıllar, üzerine düşülürse mükemmelleşmesine ve dilde derinleşmesine yol açacaktır. Yabancı dilin temellerinin önceden ve sağlam atılması sonraki yıllarda karşılaşılacak zorlukları kolayca halletmesine vesile olacak ve sizin çocuğunuz başkalarının çocukları gibi yabancı dil kâbusları görmeyecektir


 

English Nursery School (ingilizce Anaokulu)